KÖPEK ISIRMASI SONUCU ÇOCUĞUN YARALANMASI HALİNDE ANNE VE BABANIN MANEVİ TAZMİNAT İSTEYEBİLECEĞİ
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
Esas No:2010/77
Karar No:2010/82
DAVA : Taraflar arasındaki Manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 5.6.2008 gün ve 208-266 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili ve davalı A. S. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 4.5.2009 gün ve 11216-6308 sayılı ilamı ile;
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı Z. A. ile davalı A. S.’nun tüm, davacılar T. A. ve S. A.’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacılar T. A. ve S. A.’ın diğer temyiz itirazına gelince; dava, hayvan sahibinin sorumluluğuna dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davalı A. S.’na yönelik istemin bir bölümü kabul edilmiş; davalı H. S.’na yönelik dava adı geçene husumet düşmediği gerekçesiyle reddedilmiş; karar; davacılar ile davalı A. S. tarafından temyiz olunmuştur.
Kişilik hakları, kişinin yaşamı, sağlığı, vücut ve ruh bütünlüğü ile toplum içindeki yerini koruyan haklardır. Bunların fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerleri içerdiği gözetildiğinde, somut olaydaki duruma göre, davacının çocuğunun yaralanmasının sosyal ve duygusal kişilik değerler kapsamında olup olmadığı konusu üzerine durulmak gerekir. Sosyal ve duygusal kişilik değerler, kişinin toplum içindeki yeri, birlikte yaşadığı ailesi ve yakınlarının değer alanı içine giren haklardır.
Bu haklar, doğruda doğruya kişiliğe bağlı olmayan, özellikle aile hukuku içinde yer alan değerlerdir. Bu bağlamda BK’nın 49. maddesindeki düzenleme gereğince, kişinin doğrudan kendisinin değil de yakınlarının ( karı-koca, ana-baba ve çocukları ) ağır yaralanması gibi somut olayın kendisine özgü ağırlığının ve özelliğinin zorunlu kıldığı olguların kanıtlanması durumunda, aile birliği içinde korunması gereken sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin zarar gördüğünün kabulü gerekir.
Somut olayda; dayalı A. S.’na ait kangal cinsi köpeğin, davacıların misafirlik için geldikleri binanın girişindeki pencere demirine zincirle bağlandığı, uyarıcı önlemlerin alınmadığı, davacıların 9 yaşındaki müşterek çocuğu Z. A.’ın, demir çubukla köpekle oynamak istemesi üzerine köpeğin saldırısına uğrayarak dosya arasındaki fotoğraf ve Kayseri Adli Tıp Şubesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen rapor içeriğine göre, yüzünde sabit eser oluşacak biçimde yaralandığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan olayın gelişim biçimi, yaralanma derecesi ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde manevi tazminat istemi koşulları oluşan davacı baba T. A. ve anne S. A. yararına uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, anılan kişilerin manevi tazminat istemlerinin, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir,gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, köpek ısırması sonucu yaralanan küçük Zeki’nin anne, babası olan davacıların kendi adlarına ve yaralanan Zeki adına manevi tazminat istemine ilişkin olup, yerel mahkeme ile Özel Daire arasında küçük Zeki’ye bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık küçüğün anne ve babasına manevi tazminat hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasındadır.
Bilindiği üzere, BK 49. maddede “Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Maddede belirtilen kişilik haklarına, kişinin yaşamı, sağlığı, beden ve ruhsal bütünlüğü gibi varlıkların tümü girmektedir. Kişinin duygu yaşantısı ve düşünce dünyası da kişisel varlıklar olup, yasa tarafından korunmuştur. Duygu yaşantısı da ruhsal uyum ve denge, ruhsal sükun, yakınlarla olan gönül bağlılığı, aile birliği kişisel varlıklardır. Manevi acılar verdirilmek yolu ile de ruhsal varlıklara saldırılmış olur. Kişisel değerlere saldırı yolu ile kişiye manevi acılar verdirmek kişinin ruhi varlığına ve sonuçta kişilik hakkına saldırıyı ortaya koyar. Bunun gibi, küçüğün kişilik hakları ihlal edildiği gibi suç niteliğindeki haksız eylemle çocuğunun ana babasının da kişilik hakları saldırıya uğramış olur. Çünkü bu eylem sonucu gerek küçüğün, gerekse ana babanın ruhsal dengeleri bozulacaktır.
Öte yandan BK 47. madde de düzenlenen “Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.†Hükmünden de anlaşılacağı üzere cismani zarara uğrayan kimseye manevi tazminat verilebilecektir. Doktrinde ve yerleşik içtihatlarda da belirtildiği gibi cismani zarar kavramına ruhi bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi haller gibi hallerin de girdiği, bir kimsenin cismani zarara maruz kalması sonucunda onun ana babası gibi çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa bu durumda yansıma yolu ile değil doğrudan doğruya zarara maruz kalmasının söz konusu olduğu, çocuklarının yaralanması nedeniyle ana babanın manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu husus Hukuk Genel Kurulu’nun 26.4.1995 Tarih, 1995/11-122 esas, 430 Karar sayılı ilamında da belirtilmiştir.
Somut olaya gelince, davalılardan A. S.’na ait köpeğin davacı ana babanın müşterek çocuğu olan Zeki’yi ısırması sonucu küçüğün yüzünde sabit iz kalacak şekilde yaralandığı, dinlenen tanık beyanlarına göre yaraların ağrısından inlediği, uyuyamadığı, ana babasının gerek hastanede gerekse evde bu acıya tanık oldukları ve bundan dolayı üzüntü duydukları açıktır. Yerel mahkemece çocuğun yüzündeki izlerin estetik ameliyatla düzelebileceği belirtilmişse de, ameliyat riski dahi anne babanın üzüntüsünün derinliğini ifade eder. Normal yaşantıda dahi çocuğun düşmesi, bir tarafının kırılması gibi kazalar veya çocuğun hastanede tedavi görmesi sırasında yanında o ortamda kalması, acısını hissetmesi, yapılan bir iğnenin dahi acısı, anne babayı derinden etkilemekte, yaşam kalitesini ruhsal yönden düşürmektedir.
Kaldı ki eldeki davada köpeğin diş izlerinin çocuğun yüzünde sabit eser olarak kalacak olması, ona her baktıklarında aynı acıların da tekrarlanması sonucunu doğuracaktır.
Gerek BK 47. maddedeki cismani zarar kavramından, gerekse BK 49.maddedeki kişilik hakları kavramından yola çıkılsın, tüm bu olayların anne babada manevi zarar doğuracağı açık olduğundan, davacı anne ve baba da bir miktar manevi tazminata hak kazanacaktır.
Ayrıca, Yerel mahkemece kurulan hüküm fıkrasında Davacı Z. A.’ in davasının kısmen kabulü ile 3.000, 00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12.08.2006 tarihinden itibaren davalı A. S.’ndan tahsiline denilmişse de, davacı tarafça dava dilekçesinde istemde bulunulan yasal faiz konusunda açıkça bir karar da verilmemiştir. Hükmün bu şekli ile infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu hal dahi, direnme kararının bozulmasını gerektirmektedir.
Bu nedenle özel Daire bozma ilamında belirtilen ve yukarıda açıklanan gerekçeler de gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
Diğer Yargıtay Kararları
- DUL VE YETİM AYLIKLARININ TAZMİNATTAN İNDİRİLMEYECEĞİNE İLİŞKİN KARAR ASILLARI
- EV KADINININ ÖLÜMÜ HALİNDE DESTEĞİNDEN YOKSUNLUK
- EV KADINININ BEDENSEL ZARARA UĞRAMASI DURUMUNDA TAZMİNAT HESABI
- BEDENSEL ZARARLARDA GÜÇ KAYBI TAZMİNATI YARGITAY KARARLARI
- BEDENSEL ZARARLARDA MALULİYET ARTISI
- SİGORTA ŞİRKETLERİNİN, KUSUR ORANLARINA GÖRE DEĞİL, TÜM SORUMLULARLA BİRLİKTE ORTAKLAŞA VE ZİNCİRLEME
- MALULİYET ARTIŞLARI NEDENİYLE YENİ DAVA AÇILABİLECEĞİNE İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
- ÖĞRENCİLER YÖNÜNDEN TAZMİNAT HESABI
- ŞİKAYETTEN VAZGEÇMENİN TAZMİNAT DAVALARINA ETKİSİ
- ACİZ BELGESİ-TASARRUFUN İPTALİ
- ELEKTİRİK FATURALARINIZDAKİ KAYIP-KAÇAK BEDELLERİN İADESİ
- DOKTORLARIN AİLE BİRLİĞİ MAZERETİNE BAĞLI YER DEĞİŞTİRME SURETİYLE ATANMASINA İLİŞKİN GÜNCEL “YÜRÜTMEYİ DURDURMA†KARARI HAKKINDA.
- İŞ KAZASI NEDENİYLE AÇILAN DAVADA İHTİYATİ HACİZ KARARI VERİLEBİLİR Mİ?
- BOŞANMA KARARINDA YER ALAN ÇEYİZ EŞYASI VE ZİYNET BEDELİ KESİNLEŞMEDEN TAKİBE KONULABİLECEĞİ
- TRAFİK KAZASI • TEDAVİ GİDERLERİ-İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ • SİGORTA ŞİRKETİ
- KARŞILIKSIZ ÇEKTE İCRA MAHKEMESİNİN GÖREV TARİHİ
- İLK DEFADA FAZLA İLİŞKİN HAKLARIN SAKLI TUTULMAMIŞ OLMASI-KESİN HÜKÜM
- TRAFİK KAZASI SONUCU DAVACI YARALANMIŞ OLMAKLA TAKSİRLE YARALAMA EYLEMİ İÇİN CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN 8 YIL OLDUĞU
- MANEVİ TAZMİNAT TAKDİRİ %47 MALULİYET HALİNDE TAKDİR OLUNAN 80.000.00 TL MANEVİ TAZMİNAT YÜKSEK DEĞİLDİR
- AĞIR HASAR GÖRDÜĞÜ GİZLENEN VE KİLOMETRESİ DÜŞÜRÜLEN ARAÇ
- TRAFİK SİGORTACISI TARAFINDAN ÖDENEN TAZMİNATIN RÜCUEN TAHSİLİ DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME ASLİYE TİCARET MAHKEMESİDİR
- HASTANE KUSURU • KALPTE UNUTULAN SARGI BEZİ
- İŞ KAZASI • BAKİYE ÖMÜR • MADDİ TAZMİNAT İLK PEŞİN DEĞER • MANEVİ TAZMİNAT
- KİMLİK BİLGİLERİ ELE GEÇİRİLİP GSM ABONELİĞİ AÇILMASI - MANEVİ TAZMİNAT
- BANKANIN, HESAPLARI KAPATMAYARAK ÜCRET TAHAKKUK ETTİRMESİ VE BU NEDENLE TAKİP YAPMASI HAKSIZ FİİL OLUP MANEVİ TAZMİNAT GEREKTİRİR
- ÖLÜMLE SONUÇLANAN İŞ KAZASI NEDENİYLE MURİSİN YAKINLARINA TAKDİR EDİLMESİ GEREKEN MANEVİ TAZMİNATIN MİKTARI
- KÖPEK ISIRMASI SONUCU ÇOCUĞUN YARALANMASI HALİNDE ANNE VE BABANIN MANEVİ TAZMİNAT İSTEYEBİLECEĞİ
- KOMŞU DAİREDEN SIZAN SUDAN ZARAR GÖRMESİ NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT
- TRAFİK KAZASI SONRASINDA YARALININ ACİL OLARAK KALDIRILDIĞI ÖZEL HASTANE, GERÇEKLEŞTİRDİĞİ TÜM İŞLEMLER İÇİN YARALIDAN YA DA AİLESİNDEN BEDEL TALEBİNDE BULUNABİLİR Mİ? (RÖPORTAJ)
- TEK TARAFLI TAM KUSURLU OLARAK GERÇEKLEŞEN TRAFİK KAZALARINDA, MÜTEVEFFANIN DESTEKTE BULUNDUĞU KİŞİLER, ARACIN SİGORTACISINDAN TAZMİNAT TALEBİNDE BULUNABİLİR Mİ? (RÖPORTAJ)
- TAZMİNAT DAVALARI HAKKINDA YAPILAN DÜZENLEMELER NELERDİR? (RÖPORTAJ)
- ZORUNLU TRAFİK SİGORTASI BULUNMAYAN KUSURLU ARACIN NEDEN OLDUĞU ZARARLAR İÇİN HERHANGİ BİR SİGORTA VAR MIDIR? (RÖPORTAJ)
- TRAFİK KAZASI SONRASINDA YARALININ ACİL OLARAK KALDIRILDIĞI ÖZEL HASTANE, GERÇEKLEŞTİRDİĞİ TÜM İŞLEMLER İÇİN YARALIDAN YA DA AİLESİNDEN BEDEL TALEBİNDE BULUNABİLİR Mİ? (RÖPORTAJ)
- TRAFİK KAZASINDA VEFAT EDEN KİŞİNİN MİRASÇILARININ MİRASI REDDETMESİNİN DESTEKTEN YOKSUNLUK TAZMİNATINA HERHANGİ BİR ETKİSİ OLUR MU? (RÖPORTAJ)
- CEZA DAVASINDA ŞİKAYETTEN VAZGEÇMEK, HUKUK DAVASINDA TAZMİNAT HAKLARINDAN FERAGAT ETMEK ANLAMINA GELİR Mİ? (RÖPORTAJ)
- TRAFİK KAZASINDA ÇOCUKLARINI KAYBEDEN ANNE/BABA, DESTEKTEN YOKSUNLUK MADDİ TAZMİNATI TALEBİNDE BULUNABİLİR Mİ? (RÖPORTAJ)
- TRAFİK KAZALARINDA, SİGORTACILARIN SORUMLULUĞU NE KADARDIR VE NELERİ KAPSAMAKTADIR? (RÖPORTAJ)
- SİGORTACILAR HANGİ DURUMDA RÜCU EDEBİLİRLER? (RÖPORTAJ)
- TRAFİK KAZALARINDAN KAYNAKLI TAZMİNAT DAVALARINDA ZAMAN AŞIMI VAR MIDIR? (RÖPORTAJ)
- AYNI ARAÇTA BULUNUP, BULUNDUKLARI ARACIN SÜRÜCÜSÜ TAM KUSURLU İSE, YARALANAN KİŞİ YA DA VEFAT EDEN KİŞİNİN YAKINLARI, BULUNDUKLARI ARACIN SİGORTACISINDAN TAZMİNAT TALEBİNDE BULUNUR İSE, SİGORTA ŞİRKETİ ARAÇ SAHİBİNE RÜCU EDER Mİ?
İLETİŞİM DETAYLARI
- BARBAROS MAH. OYMAK CAD. KASR-I SUMER APT. NO:14 KAT:1/3 Kocasinan, KAYSERİ
- TEL : +90 352 233 86 85
- FAKS : +90 352 233 86 85
- ulkehukukburosu@gmail.com
- iletisim@ulkehukuk.org
- İletişim Formu