ŞİKAYETTEN VAZGEÇMENİN TAZMİNAT DAVALARINA ETKİSİ

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

E.2005/546 K.1976/1494 T.13.02.1976

 

ŞİKAYETTEN VAZGEÇMİŞ SAYILMANIN KOŞULU

HAZIRLIK SORUŞTURMASINDA ŞİKAYETTEN VAZGEÇME

TAZMİNAT DAVASINA ETKİSİ

 

Özet: Kişisel haklardan vazgeçilmesinin koşulu, yasada ceza davasının açılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Oysa ortada böyle bir dava yok iken yapılan açıklama geçerli olsa bile davacıyı bağlamaz. TCK.111'in uygulanabilmesi için bir ceza davası açılmış olmalıdır. (818/m.46, 765/m.111)

 

DAVA VE KARAR : Davacı avukatı, müvekkilinin davalı tarafından yaralandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminatın alınması isteği ile açılan davada yapılan yargılama sonunda; sabit olmayan davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı polise verdiği ifadede aynen ".... Bana vuranın kim olduğunu biliyorum. şu anda kimseden de davacı değilim" sözlerini, savcılığa verdiği ifadede "... Kimin tabancasından çıkan kurşunla yaralandığımı hala bilmiyorum. Kimseden şikayetçi değilim" sözlerini açıklamıştır. Oysa Türk Ceza Yasasının 111. maddesinde aynen "Hukuku amme davasının düşmesi cürümden zarar gören şahsın davadan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı hukuku şahsiyesini ayrıca muhafaza eylememiş ise artık hukuk mahkemesinde dahi dava edemez" denilmektedir.

Görülüyor ki, davacı henüz hazırlık soruşturmasının yapıldığı sırada zarar vereni bilmiyordu. Buna rağmen bu açıklamanın geçerli olduğu benimsenmiş olsa bile bu açıklama ile kişisel haklardan vazgeçilmesinin koşulu yasada ceza davasının açılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Oysa ortada böyle bir dava yok iken yapılan açıklama geçerli olsa bile davacıyı bağlamaz. Davacının açıklaması zararını istemekten vazgeçme anlamına gelmediğinden davanın incelenmesi gerekir. O halde mahkemenin yasa hükmünün anlamında ve benimsenmesinde düştüğü yanlış nedeni ile karar bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle (BOZULMASINA) oybirliğiyle karar verildi.

 

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E. 2000/4–78 K. 2000/82 T.09.02.2000

ŞİKAYETTEN VAZGEÇMENİN TAZMİNAT DAVASINA ETKİSİ

CEZA-HUKUK İLİŞKİSİ

DAVA DİLEKÇESİNDEKİ BEYANLARIN BAĞLAYICILIĞI

 

Özet: Kamu davasının düşmesi, davadan vazgeçme nedeninden kaynaklanıyorsa, davacı ayrıca hukuk davasından kaynaklanan haklarını saklı tutmamış ise, bir daha hukuk Mahkemesi’nde dava açamaz. (1086/M.91, 765/M.111)

 

DAVA VE KARAR: Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 1.5.1998 gün ve 1997 / 686 – 1998 / 219 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 15.12.1998 gün ve 1998 / 5938 – 10304 sayılı ilamı:

( ...Davacı, trafik kazası sonucu zarar gördüğünü belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, daha önce görülen ceza davası sırasında, davacının şikayetinden vazgeçtiğini belirterek istemin reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının ceza dosyasında şikayetinden vazgeçtiğini, hukuk davasına konu olabilecek haklarını da saklı tutmadığını, TCK.nun 111.maddesine göre tazminat isteminde bulunamayacağını belirterek davayı reddetmiştir.

Dosyadaki delillere göre davalı hakkında tedbirsizlikle yaralamaya neden olmaktan dolayı kamu davası açıldığı, ancak davacının mağdur kişi sıfatıyla verdiği 13/11/1996 tarihli dilekçede, şikayetinden vazgeçtiğini bildirmesi ve suçun niteliğinin de değişmesi nedeniyle ceza dosyası ön ödeme ile ortadan kaldırılmıştır.

Gerçekten, TCK.nun 111.maddesine göre, kamu davasının düşmesi, davadan vazgeçme nedeninden kaynaklanıyorsa, davacı ayrıca hukuk davasından kaynaklanan haklarını saklı tutmazsa bir daha hukuk Mahkemesi’nde dava açamıyacağı hususunu düzenlemektedir. Bu kuralın uygulanabilmesi için, davacı veya mağdur olan kişi tarafından usulüne uygun ve iradeyi bozmayan diğer bir anlatımla, özgür irade ile verilmiş bu dilekçenin veya yapılmış bir irade açıklamasının olması gerekmektedir.

Somut olayda, davanın reddine ilişkin bulunan 13/11/1996 günlü olan ve ceza dosyası içindeki dilekçe, Ceza Mahkemesi’ndeki tutanaklarda yer almadığı gibi, hakiminde havalesi bulunmamaktadır. Davacı da dilekçeyi kabul etmediğine göre, dilekçenin davacı tarafından verilip verilmediği, gerekirse imza karşılaştırılmasıda yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI

Davacı, trafik kazası nedeniyle maddi – manevi tazminat isteminde bulunmuş, davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı yukarıda açıklanan nedenle bozulmuştur.

Mahkeme, davacı vekilinin 2.10.1997 günlü dava ve 26.11.1997 tarihli cevaba cevap dilekçesinde Manisa 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 1996 / 743 – 654 sayılı dosyasına verilen 13.11.1996 günlü vazgeçme dilekçesinin davacı tarafından verildiğini kabul etmiş olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnmiştir.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Usul ve Yasa’ya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA oybirliği ile karar verildi.